14 Ekim 2011 Cuma

Devletin Stadı'nda Olanlar

Bazı oyuncular vardır; ağzıyla kuş tutsa rakipleri tarafından sevilmeyen, her hareketine tepki gösterilen, zaman zaman hakarete maruz kalan. Bu konuda en belirgin örnek olarak Emre Belözoğlu'nu gösterebiliriz. Türkiye'ye dönüş aşamasında Fenerbahçe'yi seçtiğinden bu yana tepkinin her türlüsüne alışmıştır. Keza Volkan Demirel de toplu şekilde edilen küfürlerin odak noktasındaki isimlerdendir.

Sezon başına kadar Arda Turan da Fenerbahçe taraftarları için benzer konumdaydı, ancak bir farkla. Arda, Galatasaraylı Arda'yken tepki görür; milli formayı sırtına geçirdiği anda ise alkış alır, coşkuyla desteklenirdi. Tıpkı Bülent Korkmaz gibi, Hasan Şaş gibi. Yani olması gerektiği gibi.

Ancak son zamanlarda ters giden bir şeyler var. Milli forma dahi bazı tepkilerin önüne geçemiyor. Kulüp düzeyindeki karşılaşmalarda hayal kırıklığına uğrayanlar; kendilerine bu hayal kırıklığını yaşatanlara karşı duydukları nefreti milli müsabakalarda dışa vurmakta sakınca görmüyor. Bir kısım medyanın bir takım hesaplarla servis ettiği dayanaksız haberler; bir kesime dayanak olmuş durumda. Kendi peşin yargılarına, araştırmadan, aslını astarını öğrenmeden söz konusu medyanın servis ettiklerini ekleyenler; tepkilerini akıl süzgecinden geçirmeden yansıtıyor.

Ezeli rekabet adı altındaki karşılaşmalarda hüsrana uğrayanlar, içlerini soğutabilmek için çareyi "selam vermedi" gibi basit bir bahaneyle milli takım kalecisine küfür etmekte arıyor. Yine aynı kişiler, içinde bulundukları hezeyanla "devletin" stadında milli takımlarının kaptanını ıslıklıyor. Hiçbir taraftar grubunun tamamını temsil etmediğini düşündüğüm bu tipler; kendi takımlarında oynamaları durumunda deyim yerindeyse tapacakları oyuncuları farklı nedenlerin arkasına sığınarak yerden yere vuruyorlar. Tepki gösterdikleri oyunculardan herhangi birinin bundan olumsuz etkilenip skora yansıyacak bir hata yapması durumunda ise cezayı ülke futbolunun çekeceği gerçeğini ise umursamıyorlar; ya da cehaletlerinden ötürü bundan bi' haberler.

Futbolun doğası gereği var olan rekabet nedeniyle her zaman birilerine tepki gösterilmiştir, gösterilecektir de. Ancak ne oldu da birileri bu kadar yer-zaman bilmeden ıslık çalar, fütursuzca küfür eder oldu? Yine aynı kişiler biriktirdikleri kini milli maçlarda yansıtacak düzeye nasıl geldi? Bu kadar kin, hangi ara birikti? Ve bu kişiler, bu denli sorumsuz davranarak taraftarı oldukları camiaların adını  daha ne kadar lekeleyecekler? Henüz iddianamesi dahi ortada olmayan bir davanın bir takım iddialarına sığınanlar; yargının görevini yapmasını beklemek yerine daha ne kadar "Emek" kavramına; alın terine saygısızlık edecekler?

Akil düşünen rakip takım taraftarları üzerlerine alınmasınlar ancak; tüm bu soruların cevabı, milli müsabakalarda yapılan tüm bu kepazeliğin nedeni "kuyruk acısı" olabilir mi?

Ve son olarak; "Bu acı üfleyerek söner mi?"

Onur İNAL

#sanasozyinebaharlargelecek

http://twitter.com/#!/pikuee

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder