8 Aralık 2011 Perşembe

Ara Sıra, Bazı Bazı..

Neredeyse 24 saat geçti maçın üzerinden, ve etkileri de sönmek üzere. Yok, hayır; kimseye laf çarpma niyetim yok. Hatta, Fenerbahçe komplekslerini Aziz Yıldırım üzerinden açık ederek bel altı vuranlar ve soruşturmadan pay çıkaran yöneticiler de kısmetse başka bir yazının konusu. "Alt tarafı bir Galatasaray maçıydı" şeklinde rakibimi küçümseyen ya da mağlubiyeti sindiremeyen bir tutumda da değilim. Gel gelelim canımı da sıkmıyorum işin gerçeği, sıkamıyorum. "Sağlık olsun" diyorum.



Çünkü çoğumuz biliyorduk ki, Galatasaray'a günün birinde yenilecektik, kendimizi çoktan hazırlamıştık bu sonuca. "Her şeyin bir sonu vardır" dedik, maç esnasında gerilsek de maç sonunda üzülmedik bu sayede. 1319 gün sonra yenilmiş olmamızı kendi açımızdan eğlenceye dönüştürdük bir yerde. 18 yıl sonra, ligdeki bir Galatasaray karşılaşmasında 2'den fazla gol yemiş olduğumuzu öğrendik istatistik sayfalarından, gülümsetti. "Züğürt tesellisi" gibi gelebilir bunlar, o şekilde yorumlayana ne desek az, ama Fenerbahçe sayesinde kazandıklarımızı değerlendirmekten ötesi değildir. Özellikle derbi statüsündeki karşılaşmalarda, "yenilmez" bir görüntü çizen takımı sayesinde, günün birinde aldığı bir yenilgide dahi mizahî kareler yakalayabilmektir. Derbi sonrası geyiklerini somurtarak, öfkelenerek okumak yerine o geyiklere katılabilmek, günü keyifli geçirebilmektir.

Galibiyete ihtiyacımız vardı, evet. Fakat mevzu puan değil. Play-off nedeniyle ufak tefek puan farklarının zaten bir şeyin göstergesi olmadığı bu sistemde, tüm sermayemiz alın terimiz.Gidenlerle, sakatlarla zayıflayan kadroyu, hırsla güçlendirmektir bu seneki derdimiz. Her zaman yetmeyebilir, ve hırsın biraz da iyi futbolla birleşmesi gerekir. Olmadı, geçti bitti. Söylenecek çok söz, eleştirilecek çok hata var, evet. Ama dedik ya, zamanı değil, senesi değil.



Şimdi kızma değil, destek zamanı; bir yenilginin dünyanın sonu olmadığını bilerek, rövanşı haftaya Kadıköy'deymiş gibi. Şimdi sinme değil, isyan zamanı; sanki bugün 10 Temmuz'muş da köprüye yürüyormuşuz gibi. Şimdi baş eğme değil, dik durma zamanı; Galatasaray 3-0 öndeyken yakın çekimde gösterilen Volkan'ın durduğu gibi. Şimdi dağılma değil, kenetlenme zamanı; maç öncesi galibiyet yemini ederken, Alex'in, Cristian'ın bileğini sımsıkı tuttuğu gibi.

Yenilgi futbolun doğasında vardır; ama şimdi her zamankinden daha fazla Fenerbahçe zamanı;

Eski, güzel günlerdeki gibi..



Onur İNAL
#sanasozyinebaharlargelecek


https://twitter.com/#!/pikuee

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. sen diyorsunki bu maglubiyet bir gün gelecekti onun yüzünden fazla üzülmemissin :) ben ama diyorum bence 5-6 olacak bir maci sadece 3-1 kaybetdiniz diye üzülmedin :D

    YanıtlaSil