28 Şubat 2012 Salı

Hangi Seyit, Hangi Hasan?

Duruşmaların ilk turu geride kaldı. 8 aydır merakla beklenen savunmalar ortaya çıktı. Halen Aziz Yıldırım’ın savunmasının tamamını okumadan sallayanlara laf anlatacak, cahille kendimizi yoracak değiliz. Savunmayı genel olarak zaten farklı bir yazıda da değerlendireceğiz. Ancak özel parantez açmadan geçemeyeceğimiz yerler var. Çünkü iddianamede öyle 2 yanlışlık var ki, davayı takip eden herkese pes dedirtiyor.

Bunlardan ilki, Karabükspor karşılaşmasıyla ilgili. İddia makamı Karabükspor karşılaşmasına yönelik iddialarını Emenike transferi ve Karabükspor camiasında etkili bir konumda olan Seyit İbrahim Kalender ile Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu ve Avukat Sami Dinç arasında yapılan görüşmelere dayandırmış. Ancak işin tuhaf tarafı; Seyit İbrahim Kalender’in Karabükspor’la bırakın resmî ilişkiyi; herhangi bir şekilde manevî bağı dahi yok. Aziz Yıldırım da savunmasında buna değinmiş ve tüm Karabük halkını da şahit olarak göstermiş. Ayrıca da Türkiye Futbol Federasyonu çalışanı olan Seyit İbrahim Kalender’in Karabükspor genel menajeri Seyit İçgül’le karıştırıldığını belirtmiş.



Karabükspor maçıyla ilgili hatalar bununla sınırlı değil elbet, Emenike transferinin değerlendirilme biçimi de “mantık hatası” olarak karşımıza çıkıyor. Aziz Yıldırım savunmasında bu konuya açıklık getirirken “Transfer için onayımız vardı” diyen Karabükspor başkanının ifadesini kanıt olarak göstermiş. Yani Aziz Yıldırım özetle; “Emenike ile görüştüğümüzden Karabükspor’un haberinin olmaması zaten spor hukukuna göre de suçtur. Ancak Karabükspor yöneticilerinin haberi olduğuna göre ya ortada suç yoktur, ya da bu suça Karabükspor yöneticileri de ortaktır. Suç yoksa neden bu maçla suçlanıyoruz, suç varsa neden Karabükspor yöneticileri suçlanmıyor?” demiş.

“Pes” dedirten bir diğer yanlışlık ise Fenerbahçe Spor Kulübü idarî menajeri Hasan Çetinkaya’yla ilgili. Çetinkaya’nın Gençlerbirliği karşılaşması için menajer Doğan Ercan’la bir takım görüşmeler yaptığı belirtiliyor. Ancak görüşmeleri kaydedilen Fenerbahçe Spor Kulübü’nden Hasan Çetinkaya değil; Doğan Ercan’ın ortağı olan ve İsveç’te yaşayan Hasan Çetinkaya. Yani Doğan Ercan’ın İsveçli 2 oyuncuyu Kayserispor ve Gençlerbirliği’ne satmak için ortağı olan Hasan Çetinkaya ile yaptığı görüşmeler; Fenerbahçe idari menajeri Hasan Çetinkaya ile yapılmış olarak değerlendirilerek iddianameye yerleştirilmiş.

İddianamedeki yanlışlık ve çelişkiler bunlarla da sınırlı değil tabi ki. Ancak kabul etmemiz gerekiyor ki, bunlar en çarpıcı olanlar. Özellikle dinlemeleri yapan emniyet ve iddia makamının aslında küçük araştırmalarla dönebileceği bu yanlışlardan dönmemiş olmaları da halkın gözünde kurumların güvenilirliğini zedeliyor.

Duruşmaların ilk turu; Şekip Mosturoğlu, Cemil Turan, Mecnun Odyakmaz, Bülent Uygun, Mehmet Yenice, Coşkun Çalık ve Ömer Ülkü’nün tahliyesiyle sonuçlandı. Sevgilisini öldürdüğü suçlamasıyla ceza evinde bulunan Cihan Oskay ve üst üste verdiği 2 yanlış maç ifadesiyle dikkat çeken gizli tanık Poyraz’ın da tanık olarak dinleneceği 26 Mart’taki duruşmayı merakla bekliyoruz.


Onur İNAL
#sanasozyinebaharlargelecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder