9 Eylül 2011 Cuma

Bir Tek Bunu Mu Bilmiyordu?


Başlamadan önce; bu yazının amacı Ahmet Çakar’ı övmek ya da yermek değildir.




Kim olduğunu, neler söylediğini, sivri demeçlerini hepimiz biliyoruz. Ancak Twitter’da yazdıklarıyla son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri olmayı başardı Ahmet Çakar. Detaya girmeye gerek yok, o da farklı bir yazı konusu olsun ancak özetle; Galatasaray’ın 1993 yılında Şampiyonlar Ligi elemesinde karşılaştığı Manchester United’ı İstanbul’daki karşılaşmada şike yaparak elediğini iddia etmişti.



Yine aynı Ahmet Çakar, Türk futbolunun 40 yıldır pislik içinde yüzdüğünü, hatta 2000-2006 arasındaki yılların şu an içinde bulunduğumuz süreçten daha “kirli” olduğunu yazmıştı.



Şimdi, Ahmet Çakar’ı severiz ya da sevmeyiz. Kendi adıma ikisini de net olarak söyleyemem ancak hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek var. Kendisi çok uzun zamandır futbolun içinde, bu konudaki bağlantıları çok sağlam ve kulağı da hayli delik. Bir nevi Türk futbolunun kara kutularından.




Son günlerde aklıma takılan konu şu ki; Ahmet Çakar şike soruşturmasında Fenerbahçe’yi, Aziz Yıldırım’ı suçlarken sürekli olarak emniyetten sızdırılan “tape”lere, yani delillere göre konuşuyor. “Okuduğum tapelerden anladığım kadarıyla Aziz Yıldırım bu işe bulaşmış” diyor. Normalde kendisinin bu tavrını eleştirirdim, eleştiriyorum da ancak konu o değil. Konu, Ahmet Çakar’ın da bu süreci teknik takip dosyalarından takip ediyor olması, bir başka deyişle 3 temmuzdan önce kendisinin de olaydan haberdar olmaması.



Yani Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi maçı için öne sürdüğü iddialarda isim, yer, zaman verebilen, şahit gösterebilen; aynı şekilde “40 yıldır Türk futbolu pislik içinde, özellikle 2000-2006 yılları arası daha kirliydi” diyebilen; hakemlik ve yorumculukla geçirdiği yıllar içerisinde edindiği sayısız bağlantı sayesinde futbolda dönen tüm pisliklere neredeyse birebir şahit olan Ahmet Çakar’ın, bu süreçten haberi yok.



10 aydır emniyet teknik takip yaparken, iddia edildiği üzere ortada tonla manipüle edilen maç, bağlanan oyuncu ve bir o kadar da kirli işler dönerken bunların hiçbirisi o “her şeyi bilen” Ahmet Çakar’ın kulağına bile gitmemiş. O da herkes gibi olayı 3 Temmuz günü öğrenmiş, davayı herkes gibi savcılık delilleri üzerinden takip ediyor, yorumlarını kendi bağlantıları üzerinden değil, elindeki “sızdırılan” verilere göre yapıyor.



Şimdi soruyorum; sizce böyle bir şey ne kadar mümkün? Yani Türk futbolunun içinde geçirdiği yıllar boyunca bağlantıları sayesinde her türlü “kirli” oyuna bir şekilde şahit olan, her konuda bazı duyumlar alan Ahmet Çakar’ın 10 aylık süreçte olup bitenleri atlaması, en ufak bir şekilde konuya vakıf olamaması mümkün mü?



Katıldığı programlarda olayları kendi duyumlarıyla anlatmak, “Benim o dönemde de kulağıma bazı şeyler gelmişti, demek ki doğruymuş” demek yerine diğer yorumcular gibi değerlendirme yapması mümkün mü?



Gerçek ya da yalan, bir şekilde Avrupa Kupası maçlarında olup bitenler, gazetelere-televizyonlara yansımayan olaylar hakkında dahi konuşabilen Ahmet Çakar’ın, bu olay hakkında 3 Temmuz öncesi kendi edindiği verileri kullanarak bir fikir öne sürememesi mümkün mü?



Kısacası; kendi iddialarına göre her şeyi bilen Ahmet Çakar’ın, bu olayları bilmemesi mümkün mü?



Eğer cevabınız “Hayır” ise bu durumda 2 ihtimal beliriyor; 1.si Ahmet Çakar son 40 yılda meydana gelen çoğu olayı bildiği gibi bunu da biliyordu, ancak sustu ve şu anda da dışarıdan izliyormuş gibi görünüyor. 2. ihtimal ise şike soruşturmasının düzmece olduğu. Yani Fenerbahçe taraftarının 2 aydır dillendirdiği gibi görüşme kayıtlarının istendiği gibi kesilerek, aralarından cımbızla cümleler seçilerek “şike varmış” görüntüsünün verildiği.



Bu fikir bende neden oluştu? Tekrarlıyorum, Fenerbahçe taraftarının Ahmet Çakar hakkındaki görüşleri masumiyet karinesini ihlâl etmesinden dolayı değişmeyecek, siz de seversiniz ya da sevmezsiniz. Ancak aylarca çok sayıda maçın manipüle edildiğinin, oyuncuların bağlandığının iddia edildiği bir sürece Ahmet Çakar uzak kalmış olamaz.



Eğer Ahmet Çakar’ın en azından kulağına bir şeyler gitmemişse, ortada şike diye bir durum yoktur. Benim bildiğim Ahmet Çakar; “Okuduğum tapelere göre” diye konuşmaz; direkt olarak “Şu kişiden duymuştum, Fenerbahçe’nin şike yaptığını biliyordum” der.



Bizzat karışmıştır demiyorum; ancak bu ülkede o tip işler ondan habersiz olmaz.



Saygılarımla.



Onur İnal


#sanasozyinebaharlargelecek



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder