16 Mart 2011 Çarşamba

Aykut Hoca yatarak mı girsin?

Futbolun yalnız adamları genellikle kaleciler olarak tanımlanır. Üç direğin arasına; altı pasın içerisinde kadeleriyle başbaşalardır falan filan. Halbuki kalecilerin sorumluluğu paylaştıkları kişiler vardır illâ ki. Gidip de 30-40 metreden gelen topu içeri almamışlarsa defans oyuncularının da yenen gollerde payı olur. Her yenilginin sorumlusu onlar değillerdir en azından.

Peki ya teknik direktörler öyle mi? "Yalnız adam" tanımına asıl uyanlar onlar değil mi? Yenilgilerin, sezon sonu başarısızlıklarının faturası hep onlara kesilmez mi özellikle de büyük kulüplerde?

Konumuz Aykut Kocaman; merak etmeyin körü körüne savunacak değilim. Yapmak istediğim sadece biraz sağduyu çağrısı. Çünkü eleştirilerin dozu kaçmaya başladı bana göre.

Hoca eleştirilebilir; yerden yere de vurulabilir kabul. Buna bir itirazımız yok. Ancak her kötü sonucu direkt hocaya bağlamak ne kadar doğru? İki farklı maçta aynı hamleleri yaptığı halde maçların sonuçları farklı diye birinde hocayı "kral" yapmak, diğerinde "rezil" etmek ne kadar mantıklı? Bu sorunun detayını "Alex'in Çıkması & Selçuk'un Girmesi.." başlıklı yazımda bulabilirsiniz. http://my.sporx.com/blog.php?action=read&id=3347

Normal lig maçlarında, Avrupa kupalarında, derbilerde teknik hatalar sonuca olumsuz etki edebilir ya da doğru hamleler maç kazandırabilir. Peki ya bariz oyuncu hatalarından yenen gollerle kaybedilen maçlar? Ankaragücü maçında Sestak'ın 50 metrede 4 kişiyi çalımlayarak attığı golde Aykut Kocaman Sestak'a yatarak girmediği için mi suçlu oldu? Ya da Bucaspor maçı. Manucho defansı ipe dizerken hoca ruhanî gücünü(!) kullanarak mı müdahale etmeliydi? Bu ve bunun gibi maçlarda Hoca'yı acımasızca eleştirmek neden?

Ya Yeni Malatyaspor maçı? Yanlış anlamayın rakibin mücadele gücünü, hırsını, yüreğini küçümsüyor değilim. Ancak kulüpleri karşılaştırdığımızda kalite farkı belli, klasman farkı belli. Hangi hatalı taktik bu maçın izahı olabilir? Aykut Kocaman'ı özellikle bu maç için suçlayan arkadaşlara soruyorum. Emre, Semih, Niang, Mehmet, Lugano gibi oyunculardan kurulu bir takıma verilebilecek en kötü taktiği verseniz bile bu maçın kaybedilmesi mantık dahilinde midir? Bu maçta dahi hoca mı suçludur?

Bakın benim Aykut Kocaman ile ilgili tek bir eleştirim var bu maç için. Mesaim nedeniyle maçı izleyemedim. Radyodan takip ettim. Sanırım 2. golden sonra Caner'in yerine Andre Santos oyuna girdi. Ben taraftar olarak Santos dururken Caner'in oynamasına karşıyım. Çünkü savunma yapamadığı düşünülen Santos'un yapamadığı savunmayı Caner de yapamıyor. Ancak Santos'un hücum gücü de Caner'de yok. Hoca'nın Santos ile arasındaki mevzuyu da biliyoruz ve ben haddim olmayarak bu konuda hocayı haklı buluyorum tabi ki. Kızağa çekmesi mantıklı. Ancak böyle bir karar almışken Santos'u golden sonra kurtarıcı olarak oyuna alması da beni şaşırttı. Madem ki Santos'a sarılacaktı; iş zora girmeden ilk 11'e alsaydı. Ya da keşke aldığı kararın arkasında dursaydı. Son okuduğum habere göre de Santos'un özür dilemesiyle bu sorun aşılmış. Umarım da öyledir.

Fazla uzatmadan; diyorum ya bu tip maçlarda ancak böyle eleştirileri anlarım. Çünkü bazı maçları formanın kazanması gerekir. Oyuncu savaşmayınca taktik ne olursa olsun elde patlar. Bu nedenle suç bana göre biraz da oyuncuda aranmalıdır. Ben buradan en azından sene sonuna kadar herkesi sağduyulu olmaya ve Aykut Kocaman'a destek vermeye çağırıyorum. En azından şu an yerine gelebilecek çapta birinin zor bulunacağını düşünerek desteğimizi esirgemeyelim lütfen.

Saygılarımla..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder